Temizlenemeyen şişe ve kaşık tehlikesi… – SAĞLIK

Dr. Nurgül Demir, Özel gereksinimi olan kişilerin çocukluk çağından itibaren ağız hijyenine azami dikkat gösterilmesi gerektiğini vurguladı. Zihinsel, görme, işitme, bedensel engeli, konuşma ve dil bozukluğu, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, öğrenme güçlüğü, otizmi veya otizmi olan bireyler. Üstün yetenekli bireyler, bazı kaynaklarda onları özel ihtiyaçları olan bireyler olarak adlandırmaktadır. Özel gereksinimi olan kişilerin çocukluktan itibaren ağız hijyenine mümkün olduğunca dikkat etmeleri ve diş çürükleri oluşmaya başlamadan önlem almaları büyük önem taşımaktadır. “Dişlerinizi sık ve iyi fırçalamamak, diş çürüğü riskini artıran temel faktör gibi görünse de, daha ilk aşamada yapılan bazı hataların önüne geçilerek gelecekte ağız ve diş sağlığınızın bütünlüğünü tehlikeye atabilecek pek çok sorunun önüne geçilebilir. Sütün çıkması ve doğru beslenme programlarının uygulanmasıyla dişler ortaya çıkar.” Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dr. Nurgül Demir Sözlerine şöyle devam etti: “Özel gereksinimli çocuklarda kalp hastalığı, diyabet gibi sistemik hastalıklar da eşlik ediyorsa ve düzenli ilaç kullanımı gerekiyorsa; Kullanılan ilaçların asidik veya şekerli yapısı çocuklarda diş çürüğü riskini artıran önemli bir faktördür. Çocukluk döneminde kullanılan kaşık ve şişelerin yeterince temizlenmemesi, çatal ve kaşıkların ebeveynlerle paylaşılması, ağzın asitlik düzeyinin diş lehine değişmesi gibi diş çürüğü bakterilerinin çocuğun ağız ortamına geçmesine yol açan faktörler Düzenli ilaç kullanımıyla çürük, hızlı diş çürümesine çok uygun bir ortam yaratır. “Çocukluktan itibaren dikkat edilmesi gereken en önemli şey çocuğun diş çürüğü bakterileri ve ağız florasının bakteriyel kontaminasyonuyla karşılaşmasını engellemektir.”Karbonhidrattan zengin gıdalara, şekerli yiyecek ve içeceklere dikkat edinNurgül Demir, bebeğin ilk süt dişlerinin çıkmaya başladığı 6-12 ay döneminde dişlerin her beslenmeden sonra bebeğin yaşına uygun diş fırçası veya macun kullanılarak fırçalanması gerektiğini söyledi. Parmağa konulan temiz gazlı bezle dişlerin ve ağzın yumuşak dokularının iyice temizlenmesi gerekir.” . Temizlemenin mümkün olmadığı durumlarda, bebeğinize beslendikten sonra içmesi için su veya ağızdaki yiyecek artıklarını uzaklaştıracak ve ağızda diş çürüğü bakterilerinin üremesini hızlandırabilecek asidik ortamı nötralize edecek ilaçlar vermelisiniz. Çocuk beslenmesinde karbonhidrattan zengin besinlerden, şekerli yiyecek ve içeceklerden mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Süt, protein ve kalsiyum kaynağı olarak sade ve şekersiz tüketilmeli; “Besleyici bal ve pekmez gibi doğal ürünleri tükettikten sonra diş yüzeyleri temizlenmeli ve bol su içilmelidir.” Diş fırçası doğru seçilmelidirÖzel gereksinimli çocuklara yönelik diş fırçalama tekniklerini de paylaşan Nurgül Demir, şunları söyledi: “Titreşim ve kendiliğinden dönme hareketleri yapabilen elektrikli diş fırçaları, özel gereksinimi olan çocukların kısa süreli diş fırçalamalarını daha verimli hale getirebilir ve daha etkili dişler sunabilir. manuel diş fırçalarına göre daha kısa sürede daha geniş yüzeylere ulaşarak temizlik sağlar. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, ağzın ısırılması veya ani kapanma hareketlerine bağlı olarak diş etlerinde ve diğer yumuşak dokularda oluşabilecek yaralar ve yumuşak doku yaralanmalarıdır. “Uzmanlık programı sırasında bu konuyla ilgili özel eğitim almış çocuk diş hekimlerinin, hastamızın genel sağlık durumuna göre diş fırçası önermesi çok daha ideal olacaktır.” Hastanın durumuna uygun tedavi Nurgül Demir, çocuk hastada diş çürüğünün erken evrelerinde, hastanın diş tedavilerine uyum sağlayabilme düzeyi ve süresi dikkate alınarak koruyucu ve önleyici tedavilerin planlanabileceğini söyledi. “İleri düzeyde olmayan diş tedavileri klinik şartlarda hastayı yormadan uygulanabiliyor. Doktor, hastanın özel durumuna göre tedavi planına ve türüne karar vermelidir. Hastanın özel durumları koltukta yapılan işlemlere uymasına engel oluyorsa diş tedavileri sedasyon veya genel anestezi ile yapılır. Çocuk diş hekimliğinde sedasyon veya genel anestezi kararı; Hastanın yaşı, yapılacak diş tedavileri ve beklenen tedavi süresi dikkate alınarak Amerikan Pediatrik Diş Hekimleri Birliği'nin kurallarına göre uygulanır. Her iki yöntemde de hasta işlem sonrasında hiçbir şey hatırlamaz. Hastanın takip edilen kalp hastalığı, şeker hastalığı gibi ek bir sistemik hastalığı varsa doktorun uygun görmesi halinde diş tedavileri anestezi altında da yapılabilir. Sözlerini şöyle tamamladı: “Genel sağlık durumuna göre hasta aynı gün hastaneden taburcu edilebilir veya yatarak takip edilmesi gerekebilir. Kaynak: (guzelhaber.net) Güzel Haber Masası.”

—–Sponsorlu Bağlantılar—–

—–Sponsorlu Bağlantılar—–

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir